Takip pıtırcıkları

18 Kasım 2013 Pazartesi

Konu Kadın-Erkek Değil, Mesele İnsana çıkıyor hep..

Güzel bir gün  geçirdim hayatımda bugün ,gerçekten iyi ki yaptım dediğim bir sürecin getirileri bu günü unutmamam için yazmam gerek.
Hayat zor geldiğinde pes edip yıkılıyorum hemen,tamam kabul ama insanlıktan pek çıkmamaya çalışıyorum.En azından kendimi,insanları sorgulayabiliyorum. İnsanların hayvanda da bir hiyerarşi oluşturmasını, güç uygulamasını eline yakışıyor diye hayvan edinmesini ve sonra yurtdışı seyehatlerinde buna bakacak kimse yok deyip sokağa bırakmasını ve kaf dağındaki adeta alçı kalıbından çıkmış şekilcecik burnunu kabul edemiyorum.Hayvanı nasıl sokağa bırakıyorsan yanında gezdirdiğin süs erkeğini de bırakıcaksın canım o yüzden yanındaki adama vakum kıvamıyla yaklaşıp birilerinden kıskanmanın bir anlamı yok kendini de ortamı da germe.Bugünün nesi güzel peki dimi? bu çıkarımları yapabilecek kıvamda:)\düşüncede olabilmek, farkındalık çok güzel.Bunlar olurken başka tarafta güzel,söylediklerini anlayan, yeni bir şeyler öğrenebildiğin seni anlalamaya çalışan insanlarla sohbet edebilmek,leziz yemekler yiyebilmek, inanılmaz keyifli.

Tun@lı Balıkçısı

Yıllardır önünden geçip gittiğim ve fazlasıyla merak ettiğim yerlerden biridir Tunalı balıkçısı ve sonunda güzel insanlarla gidebiliyorum.Önünden geçerken yüzümde  tebessüm, ağzımda leziz bir his uyandıracak bir yer haline geliyor benim için .Leziz mezeleri ,taze balığı ve renkli ortamıyla kesinlikle görülmeye değer.Pazar akşamları, özellikle boş olduğu zamanlar gidip kendinizi şımartmalı üstüne Kuğulu'da  yürüyüş yapmalı ve kocaman gülmelisiniz...

15 Kasım 2013 Cuma

Napoléon:PARA-para-PARA

Devlet tiyatrolarının ciddi anlamda yerlerde olduğu, oyunların seyircileri tatmin etme düzeyinin de yerlerde olduğu bir zamanda yine de izlenesi bir oyundu.Sahne,demirbaşlar yıllardır aynı, görsel olarak nasıl bu kadar sığ olabilirler anlamıyorum niye şaşıtmıyor bu sahneler insanları.
Ahlak\ahlaksızlık ne demek, kime göre ahlaklıyız? yanımızdakiler o kadar kötü mü ki biz onlara göre ahlaklıyız, ya da çok mu iyiler biz mi kötüyüz? Para gerçekten bu kadar önemli mi? Paraya hangi anlamlar atfediyoruz, birazda olsa bunları sorgulatabilen bir oyun.

5 Kasım 2013 Salı

La la la..........

Yerim ki seni de köpüşü de klip inanılmaz keyifli.....

29 Ekim 2013 Salı

Çiftlik,Göl,Güneş,Doğa...

Ankara; gri şehir, tamlamalarına karşın renkli  huzur dolu yerlerini keşfetmemle  bugün bir kez daha sevdirdi kendini.Ankara'da en sevdiğim yerler listeme eklendi bile. Terossi'nin Çiftliği ve Mogan Parkı güzel bir gün geçirmek isteyenlerin mutlaka gitmesi gereken yerlerden.Sıra ile yakın yerler burası, ilk önce Çiftliğe gidip sonrasında Mogan'a uğrayabilirsiniz.Hayvanlar ve doğa sayesinde insanlara inancınızı kazanmak,huzur bulmak ve mutlu olmak için ideal yerlerden.Cumhuriyet dolu, bugünkü hava gibi güneşli günler geçirdiğimiz nice 29 ekimlere.

19 Ekim 2013 Cumartesi

L'âge de raison


 L'âge de raison hayatımızda işimizi,beklentilerimizi, çocukluğumuzu ,çocuklukta kurduğumuz hayallerin ya da hedeflerin ne kadar yakınındayız, yapmak istediğimiz işimi yapıyoruz ya da yaşamak istediğimiz Aşkımı yaşıyoruz ,bunları sorgulatan bir film .İzlemediğinizde çok şey kaçıracağınız filmlerden. Türkçe çevirisiyle" Aşka Fırsat Ver"  filmine kesinlikle Keyifli zaman geçirmek için fırsat vermelisiniz ;) .
Çocukluk hayallerimize yakın mıyız?O hayalleri hatırlasak ve birçoğunu hayata geçirebilsek eminim daha fazla mutlu oluruz.

13 Ekim 2013 Pazar

Ankara,Mon amour\Macaron

Güzel rengarenk macaronların adresi macaronsdantoinette  artık Tepe Prıme'da da varmış.Akşam 19.00 dan sonra tanesi 1 lira 1 tane yerine 2 tane alın :).
Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem Ama kahvaltının mutlulukla
 bir ilgisi olmalı.[Cemal Süreya]
Alper Canıgüz kitabının üzerine böyle bir kitap özellikle seçmiş gibi oldu ama tamamen isminden dolayı aldığım bir kitap, yine küçük bir çocuğun gözünden anlatılıyor. Ankara'da geçen bir hayat,çocukluk ele alınıyor.Kesinlikle çok tatlı ve okumanız gerekenlerden.Kitaptaki betimlemeler, gerçekten çocukken hissettiklerimiz o kadar güzel anlatılmış ki.
"Ben daha bir şey anlatılacak kadar büyümemiştim,sadece ağzımdan laf alınacak yaştaydım."

12 Ekim 2013 Cumartesi

SOKAK SANATI

 Hava buz gibi günlerdir derken güneşin sıcacık yapmasıyla sokaklardayız, bugünlerde.Ama bayram sonrası dersler okul,dershane,makaleler,sunumlar derken gezinmelere, bir şeyler keşfetmeye,izlemeye elveda yine bir yoğunluk, yine yetmeyen uykular.Her şeye rağmen iyi olmak ,sırıtmak ve çok çalışmak zorundayız :).

Papppazın Bağı-Ankara'nın Bağları :)

Ankara'ya geldiyseniz, Ankara'daysanız mutlaka uğramanız gereken yerlerden papazın bağı çoğu yerde şöyle tanımlanır ;betonarmelerin arasında cennet. Farklı bir şeyler yapmak istiyorsanız mutlaka gidin derim.Kızılay'dan GOP 112-114 numaralı ego ile tam önünde inebilirsiniz araç ile  ise Filistin caddesinden sonra bulursunuz :). Özellikle hafta içi, sakin konuşmak için, ideal yerlerden.

25 Eylül 2013 Çarşamba

Beş yaş insanın en olgun çağıdır;sonra çürüme başlar.

     *Oğullar ve Rencide Ruhlar*
Pek çok yerde ismini duyduğum bir yazar "Alper Canıgüz"  merak ediyorum okuma listeme ekliyorum ve Ankara'ya geldiğimde evde bulup başlıyorum okumaya çok farklı ve ironik bir kitap kesinlikle, pek çok kısmında kahkaha atmanız olası.Bunun gibi;
-Benden,evde Shostakovich dinleyen benden,"kestane,gürgen,palamut"diye yırtınmam bekleniyordu.Neyse ki asosyalliğim ve ara ara içimde kopan fırtınaları dışa vuran mimiklerim sayesinde öğretmen benim bir zihinsel özürlü olduğuma hükmetti de düştü yakamdan.[syf:8]
Sistemi ve otoriteyi sorgulatan bir çok yeri de bulmanız olası.Bunun gibi;
-Meseleyi,"katil zaten delinin tekiymiş"diye çözmek rahatlatıyordu onları.Yani düzen o kadar mükemmel ki,o düzenin yasalarına karşı çıkan kişinin aklından kuşkulanmak gerekir,demeye getiriyorlardı.İşte beni hasta eden bu yaklaşımdı.[syf:83]
---"Noktalı virgüllerin,noktalara göre yaşama şansımı artırdığına inanıyordum."[syf ;173]
Sanırım bana ve bir çoğuna göre kış iki kişilik bir mevsim.Ne yazık ki bu kış seni sevmiyorum Ankara.Sinirlendiğimde aslında söylemek istediklerimin onlar olmadığının anlaşılmasını beklemekten ,yoruldum,sevdiğimde gerçekten  farklı sevdiğimi öğretmekten,insanların birazda kendilerine bakması gerektiğini anlatmaktan yo-ruldum. Birde gururlu olan ya da öyle olduğunu zanneden bir kesim var onlara da iki-üç kere aramanın, üstelemenin arkadaşlık olmadığını anlatmaktan, bir şeyleri kaybetmek istemiyorsanız uğraşın demekten yoruldum.Kendime de bencil OL! demekten yoruldum.Yorulduğum pek çok şey var sanırım ama büyüyorum artık bir şeye üzülürken daha ne olabilir derken, dememe kalmadan yenisi geliyor iyi olmak zorundayız.