Takip pıtırcıkları

19 Ocak 2010 Salı

BİMDE ESKİ SEWGİLİYİ GÖRMEK:)


Son patitoyu da attım ağzıma ve bim'e doğru yola çıktım. zaten iki adım > >

ötesi bim. annemin terliklerini giyip çıkayım lan dedim, kim iki saat > >şimdi > >bağcık bağlayacak. ama olgun bir erkek insanda eğreti duran şeylerin > >başında anne terliği geliyormuş canlar, ben bunu anladım. > > > >bim her zamanki gibi sakindi. klima çalışıyor ama soğutmuyordu. nasıl bir > >klima lan bu diyerek incelemeye başladım. ama görevli beni balici sandı, > >çünkü ayaklarımda da acayip terlikler altımda çamaşır suyu sıçrayıp da > >rengi atmış bir pijamayla pek de güzel bir gaspçı havası > >veriyordum. > > > >"abi bu klima üflemiyor galiba" dedim. ama cevap vermedi, işine döndü. ben > >de doğruca patitoların olduğu yere gittim. aman allahım bu ne güzellik. > >bissürü patito yan yana. gel de alma. hemen iki paket aldım. zaten sudan > >ucuz. bir de le porta almak lazımdı. gittim onu da aldım. > > > >tam arkamı dönüp gidecekken tanıdık bir ses duydum. pek bir tanıdık. sanki > >bir zamanlar kulağıma "aşkım" diye yankılanan bir ses şimdi "süt de > >alalım. > >dost süt olsun" diyordu. bir zamanlar kulağıma "seni seviyorum" diye > >yankılanan bir ses şimdi "yok muratbey kaşar alalım o daha ucuz" diyordu. > >yavaşça arkamı döndüm. patitolar ve le porta elimden yere düştü. evet, > >eski > >sevgilimdi bu. > > > >bir zamanlar sevdiğim kadındı. bir zamanlar elele tutuşarak mal gibi > >gezdiğimiz kadın. şimdi nişanlısıyla > >bim'e gelmiş alışveriş yapıyordu. bir > >zamanlar aşık olduğum kadındı bu. ve alışveriş arabasında le cola, blume, > >dost süt, dost peynir, muratbey kaşarları gibi birsürü ürün vardı. evet > >bir > >zamanlar uğruna canımı verebileceğim kadındı bu. > > > >ben şaşkınlıktan elimdekileri yere düşürünce bunlar birden irkildi ve > >hemen > >arkasını döndü. ben, beni görmesinler diye hızlıca aşağıya eğildim ama > >lanet olası bim'de raf diye bir şey yok ki. tansaş olsa arkadaki adam seni > >göremez ama raf yerine kolilerde ürün sergileyen bim sayesinde > >saklanamadım. > > > >peki size sorarım. siz arkanızı döndüğünüzde, devekuşu gibi saklandığını > >sanan ama ayağında ufak numara anne terlikleriyle sıçar gibi çömelmiş ve > >kıç çatalı gözüken bir adam görseniz ne yaparsanız? işte onlar da öyle > >yaptılar. bastılar > >kahkahayı. yavaş ve gurur yıkılmışça ayağa kalktım. le > >portam manzunca yerden bana bakıyordu. ben gibi yıkılmış, öylece > >yatıyordu. > > > >gözlerine baktım. le portanın değil lan, eski sevgilimin. ban baktı, > >mahzun > >bir bakış görmek isterdim ama alay ediyordu resmen. ayaklarıma bakıyordu. > >anne terliği giymiş, parmakları ucundan çıkmış bir ayak. buydum işte. sen > >bu adamla bir zamanlar çıkmıştın. şimdiki sevgilin çok iyi giyinmiş ama > >bir > >bak bakayım ona. bim'de bu şıklık? sence de biraz samimiyetsiz değil mi? > >ben en azından yakışıyorum buraya. içimden geldiği gibiyim. > > > >böyle düşündüm ama sonra hassiktir dedim. adam kapmış kızı, ben de lavuk > >gibi pijamayla terlikle geziyorum. kim naapsın lan beni. "nasılsın > >görüşmeyeli?" dedim. "iyiyim" dedi. "ne güzel" dedim. "hıhı" dedi. > > gittikçe > > > >gerginleşiyordu ortam. yeni sevgilisi kıllandı mı acaba diye baktım ama > >"nasıl olsa bu lavuktan bir zarar gelmez" düşüncesi hasıl olduğundan zerre > >s..kinde değildim herifin. adam en ucuz kangal sucuğu seçmekle meşguldu. > > > >"niye böyle olduk biz?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı > >bana. "niye böyle olduk diyorum?" der gibi tekrar baktım. "ne diyorsun > >anlamıyorum" der gibi tekrar baktı bana. "neyse s..ktir et" der gibi > > baktım. > >s..tir etti alışverişe devam etti. bir güle güle demeden. > > > >gözyaşlarımı saklayarak iki poşet patitoyu ve le portamı yerden aldım ve > >kasaya gittim. bir de blume peçete aldım yüzlük paket, gözyaşlarımı silmek > >için. kasadaki görevli yine baliciymişim gibi baktı bana, "paran var mı" > >der gibi baktı bana, bana bakmasın artık kimse. al lan paranı der gibi > >uzattım, para üstü beklemeden çıktım ama sonra hemen geri dönüp > >şahsiyetsizce aldım paranın üstünü. tam çıkacakken fiş almayı unuttuğum > >aklıma geldi. dönüp onu da aldım. mina koyim, bir romantizm de yaşayamadık > >be. > > > >eve giderken serkan geldi yavaşça yanıma. tek dostum, yoldaşım, üzgün > >olduğumu anlayabilen tek insan. > > > >"abi bir şey diycem. pijamanın kıçında delik var, kıçın gözüküyor, baya > >bir > >büyük" > > > >o günden beri evdeyim. bim'e de kapıcıyı yolluyorum. > > > >

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder