MAŞUKİYE-KARTEPE* ÇİÇERO

Kartepe'yi ben pek sevemedim, buralara kadar gelirseniz Maşukiye'de kahvaltı edin dönün. Maşukiye ise kesinlikle huzur dolu. Saklıbahçe'ye gidip kahvaltı yapın.

Kesinlikle mutlaka izlemeniz gereken filmlerden biri, uzun zamandır güzel yerli filmler çıkıyor bu filmde onlardan biri. Gidin, duyurun engellilik konusunda da farkındalık yaratacak, biraz daha insana evrilmeye destek olacaktır, farklı olanı dışlamaya nasılda meyilliyiz.

Bot@nik* Nez@h@t Gökyiğit Bot@nik Parkı

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB); 1995 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi Nezahat Gökyiğit adına hatıra parkı oluşturulmak amacıyla kurulmuş. Başlangıçta ‘hatıra parkı’ amacına yönelik bir bitkilendirme ve ağaçlandırma planı uygulanmıştır. Daha sonra amaç değiştirilerek, bir botanik bahçesi olma yolunda çalışmalara başlanarak 2002 yılında halkın ziyaretine açılmış ve 2003 yılında adı Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi olarak değiştirilmiştir. Daha fazla bilgi için; NERESİ BURASI :)

İstanbul'un Ataşehir ilçesinde gerçek bir vaha burası. Çalılıklardan yapılan labirent ise uzun zamandır beni mutlu edip, şaşırtabilen nadir yerlerden oldu. Kesinlikle gidin buraya spontane olan ve başkasının yapıp hazıra konduğunuz planlar bazen hayat kolaylaştırıcı ve mutlu edici. Hayat bazen spontane olduğun kadar güzelsin.

Sibel Alaş & Mansur Ark *-* 

Mansur Ark cidden sahnesi iyi olanlardan :) Minicikken hep kral TV'de dinlerdim bu şarkıyı, ozaman gözümde nasıl büyürdü her şey :).

Bizim için şampiyon.

 Kesinlikle izlemeniz gereken oyunlardan biri. Aylarca bilet bulamasak da oyundan yarım saat önce gidip,salonda fazla bilet bulabilirsiniz, aklınızda olsun.

"""Dünyaca ünlü Sırp yazar Duşan Kovaçevic, Yugoslavya’daki büyük dönüşümden önceki ve sonraki toplumsal-politik yaşamı, bir entelektüelin yaşamöyküsü içinde, karakomedi türünde ve ironik bir üslupla anlatıyor.""""

Gerçek bir hikayeden uyarlanmış bir film, kesinlikle izlenmeli ne hayatlar ne acılar, ne aşklar var hayatta. Bu kadar basitleşen duygularınızda boğulun insansılar gerçek aşk var bu dünyada..

İstanbul'a geleli 1 yıl oluyor, zaman akıyor..

HAYALİ TEMSİL - BELGRAD ORMANI

Manyak bir havada senenin ilk oyununu izledim. Afife Jale'nin hayatı zaten ilgimi fazlasıyla çekmekteydi, oyun gerçekten etkileyiciydi. Tiyatroya bileti hep son dakika arkalardan alan biri olarak ön sıralardan izlemek daha farklıymış onu gördüm. Artık her oyunu önde izliyorum, kesinlikle mimikler oyundan etkilenmenizi fazlasıyla arttırıyor. Bedia'nın cümlesi de inanılmaz etkiledi beni "güçlü kadınlar hep bizden güçlü olmamız bekleniyor, ben güçlü falan olmak istemiyorum". O kadar güzel özetliyor ki feminist bakış açısıyla kadına atfedilen güç kavramının altındaki mutsuzluğu... Güçlü de güçsüz de değiliz yeter insanız.

Belgrad Ormanı; İstanbul için tam bir vaha gerçekten ve buraya sabah saatlerinde gelip saatlerce koşmadıysanız Ben İstanbul'da yaşadım demeyin, mutlaka gelin koşun gökyüzüne bakın mutluluk içimizde.... Hiç bir deneyim bu hazzı veremez bazen sadece insan canım kendim der ya işte tam o zamanlar doğada hata yoktur...

Çiya Sofrası-Kadıköy; Fazlasıyla abartılan bir yer sanırım, fiyatları afaki pahalı. Ben çok beğenmedim ama mantığı çıkış noktası güzel. Yine de fazlasıyla popüler gitmek isteyenlere; http://www.ciya.com.tr/ .