Takip pıtırcıkları

28 Mayıs 2019 Salı

DOĞADAYKEN HAYAL KURMAYA GEREK YOKTUR *-* @D@MPOL- Polonezköy

Polonezköy - Adampol

1842 yılında İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı bir köy alanında Polonyalılara özel bir yer verilir. İngilizce adıyla Adampol olarak bilinen köyün ismi Polonezköy’dür. Prens Adam Czartoryski tarafından 1842 yılında kurulan Polonezköy’ün Lehçe ismi olan Adampol de ‘Adam’ isminden yani Prens’ten gelmektedir.Köyün nüfusu ayaklanmalar ve savaşlar sırasında artmaya başlar. Polonyalı sayısı artar 1938 yılında Polonezköy sakinleri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul edilir. Bununla birlikte 1968 yılında Polonezköy sakinleri işledikleri toprakları üzerinde tapu hakkına sahip olurlar.
Yeme içme konusunda yol üstündeki herhangi bir yerde mağla, tatlı konusunda ise POLİNA CEFE olmazsa olmaz, enfes.
Polonezköy'e gitmek için kesinlikle aracınızla gidin ya da  araba kiralayın doğayla iç içe olmak için kesinlikle olmazsa olmaz burası. Peşimden ayrılmayıp bizi takip eden köpek (KILAVUZ)  kesinlikle sahiplenmeliydim seni...
30 yaşına gelirken-girerken en güzel dileklerimle giriyorum yeni yaşıma. 

19 Mayıs 2019 Pazar

Hole to another unıverse come on ın...

Four seasonssss Sultanahmet; Sanırım İstanbulda olduğunuzu bariz anladığınız yerlerden biri, son dönemde sosyal medyanın meşhur yerlerinden sıradan gibi gelebilir ama atmosferi ve enerjisi güzel yerlerden. Teras bölümü gerçekten sakin, huzurlu farklı bir yer arayanlara önerilir. Fiyatlara gelince oldukça yüksek. Rezervasyonsuz gidebilirsiniz.

Zapata; Kadıköy civarında güzel hamburger yapan yerlerden biri çok abartılı olmasa da bu civardaysanız gidip tadabilirsiniz. İstanbul'da okadar çok mekan olmasına karşın sanırım aradığım sadece doğa, doğal yerler insanlar havalarda güzelleştikçe doğaya kaçmak gerek. Hafta içinin stresi baydıkça hemen haftasonu gelsin istiyorum...

17 Mayıs 2019 Cuma


SABIR Önceleri Zehir'dir , Huy edinirsen BAL Olur.... Hz.Mevlâna

5 Mayıs 2019 Pazar

M@sada Mas@ MAYIS


MAÇKA' ya bahar geldi.

Masa Da Masaymış Ha

Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kaseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.

Edip Cansever.

Sezonu da AMANVERMEZ AVNİ ile kapattık. Osmanlı dönemi polisiyesi farklı bir oyun ama çok keyif alamadım.