Takip pıtırcıkları

14 Ocak 2010 Perşembe

Little Miss Sunshine


BENİM KÜÇÜK GÜNIŞIĞIM:)
Hoover ailesinin her bireyi denemekten yılmayan sıcak insanlardır. Bir Volswagen minübüse doluşup ailelerinin en küçük bireyinin hayalini gerçekleştirmek için California’ya doğru yola çıkarlar. Bu üç günlük traji komik yolculuk sürprizlerle ve aile fertlerin hayal bile edemeyeceği bir sonla tamamlanacaktır.Hani bazı filmler vardır ya sizin için çok ösel benim için bu filmde öle bukadar sıkıntının arasında geldi aklıma bu film tekrar islemek istiyorum.Ben bu filmin ismini insanların profilinde en sevdiği filmde görünce nasıl ya oluyorum sanki bu filmi bir tek ben bilicem sewicem yok egomanyakça düşünmüyorum sadece böle bana bazen olur benim çok sewdiğim bir şeyde dikkat ettiğim detayı farketmişse acayip mutlu oluyorum.Bu film gerçekten izlenmeli aile boyu şiddetle tawsiye ediyorum bu şiddetle lafınada sinir oluyorum normal bir şekilde öneriyorum sadece:D

iki saattir konuşuyoruz bir kere atatürk demedik :)


ali kırca'nın siyaset meydanında yaşanmış olay. anlatıldığı kadarıyla konuklar, uzmanlar iki saat kadar tartıştıktan sonra, orta yaş üstü bir teyzemiz söz almış ve "iki saattir içimizden biri bile bir Atatürk demedi" mealinde laf etmiş konunun atatürkle hiç bir ilgisi olmamasına rağmen.:D:D çok güldüm ya artık dilimden düşmez :D bizde okadar yazıoz bi atatürk demeden olmaz çok beğeniyorum bu imzayı......

puffff




puf eti puf:) ( twittera çewirdim burayı:)

13 Ocak 2010 Çarşamba

Halil inalcık:(

OTARŞİ:bir ülkenin kendi kendine yeterli olması bi nevi kendi yağında kawrulmak anlamı taşıyormuş.bu pek mümkün olamasada:S kul bürokrasisi:S:S tüm sınav halil inalcıktan olmak zorunda mıydı? araştırdıkça kağıdımın yetersizliğini anlıyorum sanırım korkmaya başladım.kadro hareketiyle ilgili kafayı yedim ve hiç bir soru yoktu ya da ben yerleştiremedim bi yere of sinir oldum kendime ya ben bildiklerimide yansıtamıyorumki kağıda ne zaman büyücem elle tutulur kağıtlarla çıkıcam sınawdan ya da tez yazmak falan en iyisi hukuk çalışmaya başlamak....yağmurda yağıyorrr....

kaldı 4 sınaw::S

2sınawımı atlattım böle atlatıcağıma hiç atlatmasaydım ya morelim çok kötü 2.5 saat süren ankaranın iğrenç trafiği we devlet tiyatrolarının durumu nedir ya 3ytlden 6ytlye çıkmış bu nedir ya bu nasıl bi artış anlamadım talep fazla hemen kazıklayın milleti çok fena sinirliyim yine ekonomi trafik her şey bir birine girmiş durumda benim beynim almıyo niye uğraşıyoruz bu kadar durum ortada sanırım cidden hayat herkese bi şekilde zorluğunu gösteriyor.yarın hukuk we muhasebe war asıl onlar bana ii ders olucak hayırlısı....her şeye rağmen TTY(türk hawa yolları gibi:D) dersim iyiki war :D wedat hocamı çok sewiom...lalalalala bu akşam bi ara otoda 3.dünya sawaşı çıkacak sandım (vanganın dedikleri çıkacaktı:)) yer kawgasına düştü millet tabi 2.5 saat kolaymı ayakta..ben kaçarr güsel günler görelimmm güneşli günler ankara için şartt:)

12 Ocak 2010 Salı

finallere 1kala:S:S

üç günde altı sınaw benim halime bak çok fenayım çok sinirlerim bozuk hiç bir şey bilmiyorum.iktisat politikası ... Arbitraj :bir yerden bir malı ucuza alıp pahalıya satmak demekmiş.ÖR: (hemen örneklemek ya da cümle içinde kullanmak gerekiyor somut sistemle yetiştirilmek:S:S böylede anlamıoruz ki:)) Amerikadan kağıt alıp Türkiye'de ucuza satmak Amerika'da fiyatlar yükselir Türkiye'de düşer bu şekilde fiyatlar eşitlenir bunada tek fiyat yasası denir.bu ne işime yarar bilmiyorum ama bölümümün içinde ekonomi geçiyor ben bugün ekonomiyle ilgili sadece asgari ücret fiyatını biliyorum bazen çok saçma geliyor bunlar öğrensek noluyor bu ekonomiyi arbitrajı nasıl olsa birileri belirliyo zaten bunları bize bırakılmıyor.nese enflasyon deflasyon ortodoks keynezyen saçma sapan kawramlara dewam.bunlar neysede muhasebe hiç çalışmadım ve sewmiyorum ...çok sıkıldım:S:S:S:S

y@n k@lbim


Gözlerim doluyor ama sen neredesin
Ellerim donuyor ama sen neredesin

Yan kalbim yan külden adam olur san

Yan kalbim yan kaçamazsın sevdadan

Gözlerim dalıyor ama sen neredesin

Herkes geliyor ama sen neredesin?????

kampüste çıplak ayaklar


Bugüne kadar Hindistan’a yolculuk yapan ve yapılan spritüel yolculuk sonrasında hayatları değişen insanlar temasına takla attıran, farklı bir açıdan ele alan ve Türkiye’deki gençlerin hayatına odaklanan bir film. Hikâye İstanbul’daki bir Üniversite’de geçmektedir.Farklı sorunları olan gençlerin bulunduğu sınıfın kapısı bir gün açılır ve içeri adı Şiva olan Hintli bir kız girer. İlk başta herkesin giysileri ve görünüşünden dolayı alay ettiği kız, sonradan herkesin arkadaşı olacak ve farklı kültürden gelmenin verdiği farklı bakış açısı, inançlar, mitolojik hikâyelerin yardımıyla onların hayatını değiştirecektir. Ancak hiç kimsenin bilmediği, bu Hintli kızın bir sırrı olduğudur.Film günümüzün gençlerinin yüzeysel yaşantılarına, birey olmalarına izin vermeyen toplumsal baskılara ve gençlerin duygusal yönlerinin çöküşüne eleştirel bir bakış getirmesi ile öne çıkmaktadır ...........Ankara'da bu yıl sinemada islediğim ilk film sewdim bu filmi üniversite hayatından bi kesit sunuyo bizlere we ilişkiler üzerine düşündürüyor .Yönetmenliğini cansel elçin'nin yaptığı güsel bi film belki sinemada islediğim için güsel geldi bilmiyorum.en göze çarpan 1987 doğumlu Ezgi Asaroğlu'nun güselliği tartışılmaz çok doğal bi kız bence.

11 Ocak 2010 Pazartesi

ugg ıyğğ:D




Son dönemin olmazsa olmaz ayakkabıları ayı postları ben ilk bu ayakkabıları clementine'nin ayağında farkettim ozamanlar pek bi hoşuma giderdi ama sokakta saçma sapan herkeste görünce artık itici geliyor we gereksiz pahalı bu nedir ya botsun madem okadar pahalısın kardan koru yok bu ayakkabı sadeece ew partileri için bence:D:D

ezel

insan dizilerle özdeşim kurarmış bende öleyim sanırım bu diziyi sewiyorum bazı sahneler ve dialoglar gereksiz gelsede.kenan imirzalıoğlu'nun deli yürek dizisinden fırlamış bi adam olması cansu dere'nin soğuk olması dışında idare eder..:)