Takip pıtırcıkları

10 Aralık 2010 Cuma

korkudan ihtiyarlayabilir mi insan?

iki gündür yaşadığım şeyler hiç normal değil sürekli rüyanda bir şeyler görmek ve sonrasında gelişen garip olaylar !okul hayatım gerçekten fazlasıyla berbat Ankarayı çok özlemişim ama sanki hayatım artık burda akmıyo ki öle zaten aklım çok bulanık yoruldum sürekli bi sonuç olmamasından insanların sadece oyunlarla yaşamasından ....aşk illaki oyun mu gerektiriyor.Ben bukadar karmaşaya oyuna yokum olucak her şey düzgünce doğal bi şekilde olsun artık anladım ki bazı şeylerin olmaması daha mantıklı .Falcının dediği şeyler çıktı devamınıda görücem zamanla aklımdan şu an geçen gerçekten hayal deil bu olay beni dahada berbat yaptı bundan eminim.Ama insan hep daha fazlasını istiyo bu kadarıda yeter devamı gelmesin istemiyorum

8 Aralık 2010 Çarşamba

uzun bir ara

 içimdeki hisler? canım fazlasıyla sıkkın.bilgisayarım bozuk msj hakkım kont yok param yok güzel şeyler olucak zamana ihtiyaç war eksik olan bi yanım hiç olmuycak bişi .Çok istediğim bişi neden olmuyo? Geçsin ya da niye geçmiyo kitabımı bari bitiiriyim bu teknolojisizlikte hayat zor güzel şelerle döncem sana umarım.

5 Aralık 2010 Pazar

kuyucaklı yusuf

elimdeki kitabı bırakıp bu kitaba başladım.(bu cümlenin fazlasıyla etkisi var sanırım)
elimde sürekli kitapları uzatmayı sewiyorum sanırım bu kitabı ankarada unutup arkadaşımın göndermesiyle bir günde bitirebildim kitap beni çok etkiledi neden bilmiyorum ama sabahattin aliyi çok sewiyorum ben ya kitapları bulmaca gibi içinde öle sözler oluyoki güzel bişiler onları arıyorum kaymakamın ölümünü anlattığı sayfalar sanırım bi kitapta ilk kez ağladım..

“hayat, birbirinden ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu. geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi.:'(
Konuşmaya ne lüzum vardı?Bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkılan bu mahlukları,birbirlerinin sessiz mevcudiyeti yorgunluk verecek kadar doyuruyordu.Birbirleri için ne kadar tabii ve lüzumlu iseler,etrefları için okadar garip ve manasız olduklarını karanlık bir şekilde hissetmiyor değillerdi.
Bir zamanlar birbirlerinden ayrılmak birbirlerini kaybetmek ihtimalinin korkusunu çekmiş olmasalar belki de birbirleri için ne kadar kıymetli olduklarını hala bilmeyeceklerdi
Bende etten sinirden yapılmış bir mahluktum.
Hayat umulduğundan daha çabuk eski halini aldı
Saadet hayatı olduğu gibi kabul etmektir.hz muhammet.

4 Aralık 2010 Cumartesi

yangın haydar paşayı teğet geçti.........

Gerçekten tam bir tarihi olay çikomun msjıyla öğrendim ve gerçekten çok üzüldüm.Vikipedide 28 kasım 2010 tarihinde yapı ağır hasar görmüştür cümlesi bile insanı kötü yapıyorr:(

          -haydar paşa garına çok üzüldüm ya:(
                   -istanbullu musun?
                                         -hayır

gadjo dilo

özgür ama fakirdiler.!
Tanrım bukadar kara olmak için sana ne yaptım?
Gerçekten çok güzel bi film bazı kareler çingeneler zamanını fazlasıyla hatırlattı.köyün yanması tam ağlıycakken müziğin girmesi..
http://www.youtube.com/watch?v=6buWjmCIys0&feature=related

YETERR Kİ!

insanların herkesi eleştirip kendilerinin saçmalamalarını sevmiyorum.Hayatın bukadar monoton olmasından güven kavramının artık tamamen yok olmasından hiç hazetmiyorum.Gerçekten fazlasıyla samimi olduğum insanlardan karşılığını görememekten nefret ediyorum.Hayatımda çok az insan istediğim halde,^^ çoktular ama yoktular^^ felsefesini uygulamadan yoruldum.Uzun süredir bellek kartıma hiç bir yenilik eklememekten  yoruldum.D&Rda gördüğüm ajandalara aşık oldum resmen yağmur çizmesi almak istiyorum çok şey istiyorum..... ablamı da çok özledim gerçekten onunla zaman geçirmeyi özledim.

Julia&julie

Filmde çok sıkıldım kıyafetlere bayıldım ama şarapla birlikte yılbaşında bi et pişirilse fena olmaz diye düşündüm.Günlerdir bişi yapmamaktanda bayılıcam resmen hiç bir şey yapmıyorum .

26 Kasım 2010 Cuma


yine umutsuzluk mutsuzluk yeter artık gerçekten çok bunaldım .Yazı yazasım bile yok çoğu şey yine gitti

23 Kasım 2010 Salı

‎'' Çevresine bakındı, yoktu. Oturma odasını da aradı, orada da yoktu. Bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. Kadınlar da böyleydi. Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu.
                                             neden bu kadar kötümsersin?
-sen neden değilsin? çevrene bakmıyor musun? en mutlu görünenlerine bile? bütün bunlar üç oda, bir mutfak, iki çocuk düşü ile başlıyor. sonra? haydi bayanlar, baylar! bu fırsatı kaçırmayın. siz de girin siz de görün. üç perdelik dram. birinci kısım: dağlar dümdüz. ikinci kısım: ne çok tepe! üçüncü kısım: ova batak
..."

                    
                          "londralı kasapla istanbullu kasap dünyaya aynı gözle bakarlar  
                                  '' Aylak Adam/Yusuf Atılgan

21 Kasım 2010 Pazar

prensesin uykusu(2010)


‎"uyandırmak için anlatılan bir masal anlatıyorum sana
dünyadaki bütün masalların aksine
uyanınca okunacak bir masal
bizim masalımız
dünyanın tüm masallarının tersine


Konusu nekadar klasik olsada (küçücük bi kızı hayata döndürme çabası) film gayet tatlıydı. Animasyonlar özellikle çok hoşuma gitti. Film  alıntılardan oluşsada izlenilesiydi.