Takip pıtırcıkları

9 Mart 2013 Cumartesi

EKÜMENOPOLİS-Ucu Olmayan Şehir

Küreselleşme,kentleşme,büyükkkk kocaman şehir istanbul'a dair farklı bir belgesel.

8 Mart 2013 Cuma

Şiddet mor bir gözden ibaret değildir!

                                              8Mart KADIN-Okunmalı okumanızda fayda var.

5 Mart 2013 Salı

Romantik Komedi----Bekarlığa veda

 Vizyondaki filmlere baktığımızda başka bir dönemde olsam önceliğim The Odd Life Of Timothy Green ,Sevimli canavarlar ya da Kelebeğin rüyası olurdu sanırım ama canınız sıkkınsa ve romantik komedi 1'i sevdiyseniz izlemelisiniz çok keyifli .Bu filmden keyif almıyorsanız gerçekten iyi bir dönemdesiniz, keyfiniz yerinde demek ve sevinmelisiniz:).Sinem kobal'ın filmde girdiği tüm tripler çoğumuzda var ne yazık ki .Ajda Pekkanı da yirim :).

2 Mart 2013 Cumartesi

Nobody Walks



















.İlişkiler, erkeğin ve kadının aldatması feminist bir bakış açısıyla ele alınmış bir film.Belgesel ve filmlerdeki ses efektlerin oluşturulması öğretici, ilgi çekici 87 dakikalık bir festival filmi izlenesi ve farklı.

1 Mart 2013 Cuma



Bazen çok üzülürsün o kadar çok ki  tarifi olmaz söylenenler,görünümün hislerini anlatamaz hale gelir gerçek değil gibi gelir her şey yoluna girsin istersin o kadar katı olursun ki  kendini bıraksan bir şeyler tamamen kötü gidicek gibi gelir durmak istememem bundan belkide! hayat zor durmakla, beklemekle olmaz salıvermekle hiç. Büyümek insana katılaşmayı öğretir .........

Doleres Claiborne

Ensest  ilişkiyi konu alan insanı rahatsız eden gerçek olamaz, olmamalı dedirten izlenesi bir oyun.Şinasi sahnesinde çalışanların yaklaşımı , yemek cips yiyen sürekli ses çıkartan bir seyirci kitlesi de ibretlikti gerçekten.

24 Şubat 2013 Pazar

Paris Manhattan

Woody allen hayranı bir kadın , Paris sokakları ve birkaç güzel diolog daha fazlası değil.

21 Şubat 2013 Perşembe

Balonları ilaç olarak gören? odak noktası..

 Mutsuzum hala günlerdir uzun süredir mutsuzsam da mutsuzluğuma odaklanırım evet yatakta yatmamın, 20lik dişlerinde buna katkısı oldu tabi..Hayatımızda ne yaşıyorsak ister istemez ona odaklanıyoruz.Küçükken ilkokul öğretmenleri kafamızdaki idolllükleri, ailemiz ,arkadaşlarımız tvdeki her şey odak noktamızdı.Öss denilen şey bi sınav geçsin herşey belli ollucaklar hangimiz demedikki şu olsun her şey belli olucak şu geçsin her şey yoluna girecek diye odak noktamız buydu sınav geçti çokkkk oldu.Okul bitti kpps,yüksek lisans konuşulmaya başlandı hayat sırf bunlardan oluşmaya başladı.Hangi olay ve süreçlerdeysek hayatta odak noktamız o oldu insanlara hep bişeyler danışmayı isteme gereksinimi aynı süreçleri farklı zamanlarda yaşamış olmak sanırım odak noktamın çocuklarının okul mevzuları, gazını çıkarması olana kadar sanırım şu anın keyfini bu yaşın keyfini çıkarmak gerek 20li yaşlardayım 20'lik dişlerimin aynı anda gitmesiyle odak noktam; dişlerken takım elbiseli memur amcalar teyzeler olana kadar (ki onu olabilmek bile başlı başına bir sorunsal!)bazı şeylerin keyfini bilmek gerek, bide tabi keyfini bilmek içinde şartlarında normal olması gerek dimi?