Takip pıtırcıkları

hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hayat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ekim 2014 Cuma

Cipralex.


bir hayli kırıldım,
her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
aslında ne sana, ne olanlara;
kendime kırgınım;
maziye hiç değil, an'a kırgınım.
anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına;
bir hayli kırgınım;
beni ben kırdım oysa,
iyi değil!
galiba yoruldum,
her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
kendime kalbimi kanıtlamaktan,
ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum.
.........
ne yormak istedim seni,
ne de yormak kendimi.
çok çalıştım,
gitmeye de kalmaya da.
ikisi de aynı acı, ikisi de rezil.
daha öncede gitmiştim,
ama böyle kalarak değil...
                                                                                                               CAN YÜCEL
                                                                                                               BIRAZ DEĞIŞTIM

3 Aralık 2013 Salı

****IS Lıfe GOOD? *****Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: 
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi 
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten 
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği 

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne 
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa 
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır 
Kopmaz kökler salmaktır oraya 

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını 
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin 
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara 
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin 

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine 
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına 
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın 
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına 

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar 
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın 
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu 
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın 

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle 
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı 
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına 
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı 

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: 
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına 
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır 
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.
(ATAOL Behramoğlu)

12 Eylül 2013 Perşembe

ZOR DEĞİL..

Hemen tatilden döndüm bir şeylere hayıflanmak hemen her şeyin kötüsünü düşünmek derdinde değilim.Günlerdir canımın acıdığı, insanların beni anlamadığı bir süreçte olduğumu düşünüyorum beklentilerim hep yüksek ya da öyle diye yargılanıyorum canım acıyor bir şeyler düzelsin istiyorum ama düzeltilmiyor.Bilmiyorum neden benim keyfim isterken bir şey olmuyor da insanların keyfini bekliyorum neden ben sürekli bir şeylerle yargılanıyorum beddua yiyorum.Unutkan bir insanım evet telefonda kaybetmişliğim var ama bu zamana kadar hiç bu kadar bir miktar para kaybetmemiştim üstüne bilgisayarımın bozulması ders seçim dönemleri ,anlaşılmamak,hakedilmeyen sözler yemek, derken yine sorunsallar. Huzurla doldurmaya çalışsam da kendimi aklım karışık canım acıyor Hoşgeldin Eylül ....Aslında beklediklerim bunlar fazlası değil..

15 Mayıs 2013 Çarşamba

I'm not YOUNG enough to know everything

 Zaman ne kadarda çabuk geçiyor neden bilmiyorum ama sürekli fotoğraflara bakıyorum.Ne çok insan geçmiş hayatımızdan ,ne çok arkadaşlık daha doğrusu güzel arkadaşlıklarda ne çok olay, çok fazla direndiğim sürdürmeye çalıştığım şey olmuş insanları değiştirmeye çalışmışım hep, kimseyi olduğu gibi kabul etmemişim ya da kabul etmiyorsam terketmemişim. Geri dönüp bakıldığında çok değişmişim- değişiyorum mesela öğrenciyim aslında ama  artık ne yazık ki öğrenci gibi hissedemiyorum kendimi ya da aklıma geldiği gibi davranmıyorum çünkü artık aklıma öyle gelmiyor. İnsanları da üzgünüm ama umursamıyorum ve en önemlisi arkadaşlıklara karşı artık beklentisizim saygı,güven hiç bir şey beklemiyorum kimseden en kötüsü bunlara üzülmüyorum ve mutluyum .Yüzeysel insanlar kategorisinde yerimi aldım! Değişim derken birde 7sinde neyse 70indede o olacak huylarımdan son anlara bırakma huyum değişse. Son anlara bırakmasam her şeyi ya da başarısız olucam diye hayıflanmak yerine çalışkan bir kişilik olabilsem biraz değişsem nolur ? Olumlu düşünebilen insanlar güzeldir değişim iyidir beni bekleyen ödevler ise CAN'dır canımı çıkarmak için vardır :).Hayatta öğrenicek çok şey var herkesten ve her yerden ...

31 Ocak 2013 Perşembe

Hayat

Hayat çocukluğumuzdaki gibi tozpembe olsa keşke! her şey güzel olsa canımız acımasa herkes sonsuz olsa mutluluk ,insanlar sonsuz olsa keşke.İnsanlarla  gerçekten güzel anılar  geçirdiysek bunları hatırlamak güzel Bazı zamanlar gerçekten güzelken bazı şeyler gerçekten üzücü.

24 Ocak 2013 Perşembe

Bu dünyada gar yanar, otel yanar,okul yanar, kütüphane yanar, tarih yanar.Bu dünyada insanlıktan çıkan insanlar hep başarılı olur , doğuştan ballı olan insanların hayatları hep mükemmel olur. İnsanın içinde kısa süre için doğan umutlar her türlü şeyle ne güzel yok ediliyor insanların yapaylıkları beni deli ediyor artık her yerde her ortamda var bunlardan ! adil olmayan bu dünyada sürekli sınavdayız sürekli başarısızlıkla sınanıyoruz sürekli bir yarış .. İsyan etmiyimm diyorum ama buda hep daha kötüsü olucak diye korkumuzdan, LANET OLSUN her şey kötü gitmek zorunda!

21 Ekim 2012 Pazar























Ankara'da buz gibi hava ya, İzmir sıcacık derken hava bozdu çok bozdu :)salgınımı hala atamıyorum bir türlü iyileşemedim.Bayram tatillerinde geleneksel aile saadetimizi yaşıyoruz bu bayram en uzun bayramlardan ya da kendime bayram ilan ettiğim en uzun bayram ama ödevlerle ve işle geçicek bir tatil sanırım Sınavlar,koşuşturmalar,stresle ve hastalıkla geçen bir süreç insan ne kadar yoğunluğa alışırsa aynı doğrultuda her şeye zaman bulabiliyor bir saldım mı toplayamıyorum.İnsanlara,aileye,arkadaşlara zaman ayırmak gerek bunlar önemli kendin için elbet zaman bulunur.
Bunun dışında kimi zaman gerçekten şükretmeyi bilmeyen, sürekli memnuniyetsiz insanlara katlanamıyorum.Eleştiri kabiliyetlerinin geliştiği kadar beyin hücreleri de gelişse böylelerinin ne kadar güzel olur.Özgün olmayan insanlar ve kendini beğenmiş insan olmayan canlılara tahammülüm yok hayatımda ,böylelerinin de yeri yok yanımda.  
                             Şu filmde vizyona girsin artık sabırsızlıkla bekliyorum,hemen gelsin!!!

14 Ekim 2012 Pazar

Bir köpeğim olsun o kadar istiyorum ki bir gün belki? köpüşler gibi sıcacık dost olabilmek.Mevsim değişiminde hastalığı yine hiç kaçırmadan yakaladım ve sunum haftasında yine hasta olabilmeyi başardım Haftalar o kadar çabuk geçiyor ki yetişmek imkansız gerçekten ödevlere,sunumlara sosyal hayata ve bunların içinde hayatın aksaklıklarıyla başa çıkmak zor! En zor olanda kayıp giden kişiler, dostluklar,daralan çevreler.. Zaman bu kadar hızlı geçerken insanların kıskançlık ve bencillikleri boşuna..

25 Ağustos 2012 Cumartesi

de ki işte

Metis yayınlarından oruç aruoba nın yine muhteşem bi kitabı, bayılıyorum bu tarza.Süper cümlelere sahip hayata dair.Başucu kitaplarından....

Yaşamın, tasarladıkların ile gerçekleştirebildiklerin arasında gidip gelecek: gerçekleştirebildiklerin tasarladıklarından hep eksik;
tasarladıkların gerçekleştirebildiklerinden hep fazla:-
Hep, hem eksik, hem fazla olacak yaşamın
- gerçekleri eksik, tasarıları fazla...
Hep eksiklikler yaşayacaksın - ve, hep, fazlalıklar...
Yaşamın bu olacak işte:
eksik - fazla...

1 Nisan 2012 Pazar

 
 
 
Hayatın çekilmez olduğu doğruydu. İnsanların çoğuna öyle değilmiş gibi yapmayı öğretmişlerdi. Arada sırada biri kendini öldürüyor ya da delirip kapatılıyor , ama diğerleri herşey yolundaymış gibi yaşamayı sürdürüyorlardı.
                                                                                                                                  
                                                                                                                   (Charles Bukowski)

27 Mayıs 2011 Cuma

hayat ne garip insanlar duygular zaman falan...

 Kafam acayip karışık final dönemi bunun yanında hiç bi şey yapmamak ve gerçekten farkında olmadan bi insana alışmak aşk dediğim şey bumu acaba yıllardır  acı çekilen ve mutlu olamadığım bişey olarak algılasamda sanırım aşk baştan mutlu olup sonradan deli gibi acı çekmek zaman gösterecek!

11 Şubat 2011 Cuma


Pcmin sesinin çıkmayışı,virüs olması ve blog dahil çoğu sayfayı her aklına estikçe açması ve şarj aletimin tekrar bozulması beni delirtsede nete sonunda kawuşabildim.Ew taşıma mewzularını sonunda halledebildik saçıma yaptığım değişikliğe alışamasamda kendimden sıkılma konusundan uzaklaştım en azından hiç bir istediğim şey olmuyor erasmus notlar master sanırım belli olan şey hiç bi iş bulamayıp insanlardan sıkıldığımı anlıycam a noldu iş bulamadın mı izmire dön derken yurtdışına gider orda çocuk bakar dil yapar insanlardanda uzak kalırım en iyisi bu ama buna hazır mıyım?bu da en zor olan işte nese yine uykum geldi nete susamışım resmen çok iyi geliyo bana bu blog çok sewiyorum.