***CHIOS***

Yıllardır merak ettiğim adalardan biri Sakız Adası'yla kavuşma zamanı bu yazmış o kadar sevdim ki bu adayı İzmir'e,Çeşmeye yolu düşünlerin mutlaka gitmesi gereken bir yer. Çeşmeye yansıyan yapaylığın ve benzerliğin aksine Sakız özgün bir yer,Çeşme'ye göre daha sakin,daha sevecen tatilden beklentiniz ne bilmiyorum ama kesinlikle bir çok tatil tanımını karşılıyor.Farklı bir tatil arayanlara rehberlik edecek gün gün Sakız geliyor.....
Gitmeye karar verdiyseniz ilk yapmanız gereken  Çeşme limana ulaşmak ve arabanızı Ulusoy otoparkına bırakmak.Aracınızı günlük 15tl'den buraya bırakabilirsiniz sakıza geçmek için biz Ertürk Lines'ı tercih ettik gidiş geliş25€ dönüşü açık almanızda yarar var.Yaklaşık 30 dakika sürüyor.İndiğinizde hemen oradaki haritalardan almanız kesinlikle bu adayı  arabayla gezmek için yeterli olacak.Bu adayı gezebilmek için araba kiralamanız elzem, kesinlikle olmazsa olmaz  zaten o kadar yaygın ki herhangi bir firmayı tercih edebilirsiniz.Sokakları minnacık olduğu için minicik araba kiralamanız hem eğlenceli hem kullanışlı olacaktır.Temel ihtiyaçlar hiyerarşisinin diğer bir basamağı kalacak yer;biz Anthipi rooms'u tercih ettik fiyat olarak çok uygun sadece oda var ve beklentinizi yüksek  tutmayın ama sevimli sahipleri kesinlikle çok yardımsever ve güven verici.

İnsan bir mucizeyi nasıl tekrarlar,bilmiyorum.

 Bir Küçük Eylül Meselesi

Türk filmleri içerisinde romantik komedi olarak adlandıran tanımlamalardan bu zamana kadar izlediklerimden en iyilerinden bu film çünkü;erkeğe atfedilmiyor terketmek kadın erkek eşit dedirtiyor bu film topluma bunu anlatmaya çalışıyor.İnsan Aşktan korkuyor dedirtiyor, ya da ben bu açıdan bakıyorum bilmiyorum cinsiyetçi bakış açısıyla ıssız adamla kıyaslanabilir bir film bence.Ben çok sevdim filmi çok sıcak ama;mutlu sonu tercih ederdim. 

Enerji kaybını önlemek ve sosyalleşmek için;

Güzel bir uygulama merak edenler inceleyebilir.YOLYOLA

*Moonrise Kingdom*

 Wes Anderson'nın masalsı,pamuk şeker tadında görsel şölen yaşatan bir filmi daha Moonrise kingdom farklı bir film arayanlara önerebileceğim bir film, ama "The Grand Budapest Hotel"Wes anderson filmlerinden en sempatiğim hala.İçinde aşk,dostluk,tatlılık ve cesaret barındıran bu filmi de mutlaka izlemelisiniz.

Diarios de motocicleta-Bir film\ Bir kitap-Turks Fruit

Hollanda edebiyatının ünlü yazarlarından Jan Wolkers'ın açık bir dille kaleme aldığı klasik bir sona sahip aşk öyküsü Türk Lokumu  aşk kitabı sevenlere önerilir. 

Motosiklet günlüğü uzun zamandır merak ettiğim bir filmdi ama ben beğenmedim, sıkıldım filmden.Belki yanlış bir zamanda izledim bilmiyorum ama motosiklet ile güneyden başlayıp kuzeye doğru ilerleyen ve halkı tanıma, halkın yaşadıklarına tanık olmanın güzel olduğunu düşündürtmesi dışında sıkıcı bir film, farklı bir açıdan ele alınabilirmiş gibi geldi.

QT C@FE

Selanik caddesine açılan,leman sevenlere alternatif olabilecek Kızılay için güzel mekanlardan Ot cafe.

Late Autumun

           Lunaparkta seslendirme sahnesinin mükemmeliği ,naifliği ve filmin geçişleri dışında vasat bir film.

Kararlılık.

 Tehlikeli Temayüller;
** Canlılık ve neşe para ettiği için,hakikilerine giderek daha az rastlandıkça,sahteleriyle idare etme zaruretimiz artıyor.(syf;37)
**Sevinçlerimiz alındıkça\çalındıkça yalnızlığımız katlanıyor.Yükümüz ve sessizliğimiz artıyor.(syf;38)
**Alın,evliliklere bakın:Ne kadar az yüzleşme,o denli sürdürülebilir evlilik,beraberlik ihtimali.(syf;64)
Perihan Mağden'in deneme türünde,köşe yazılarından derlenmiş bu kitap okumaya değer pek çok konuya farklı bir perspektiften bakmanıza yardımcı olacaktır. 
Martı;
**Artık yaşamak için bir nedenimiz olmalı ;öğrenmek,keşfetmek,özgür olmak gibi.syf;33
**Eğer ne yaptığını iyi biliyorsan her zaman başarırsın.Başarmak için ne yaptığını bilmek gerek.syf;61
Uzun zamandır okumak istediğim,kararlılığa atfedilen kısacık bir öykü zamanınızı ayırmanıza değecek türden.

Bu bir oyun değil

Kadının toplumdaki yeri,kadına atfedilen ve kadının içselleştirdiği görevler kamusal patriarka ,toplumda  ve evde kadın olmak üzerine  "Deniz Yıldızı "dizisinin oyuncularından tek perdelik güzel bir oyun.

Çeyrek asırlık süreç.

                              "Zamanın çok hızlı geçtiği ve çeyrek asır devirdiğim günler"

13 Mayıs 2014

                                                          "Acının rengi;kömür karası."

"Mutsuzken başkalarının mutsuzluğunu daha güçlü hissederiz; duygular parçalanmaz, yoğunlaşır" 

(Dostoyevski, beyaz geceler)

The Grand Budapest Hotel\pamukşeker tadında bir film

Pamuk şeker tadında bir film izlemek isteyenler için doğru adres Büyük Budapeşte Oteli 20.yy'ın başında geçen hikayede, isminden de anlaşıldığı gibi Büyük Budapeşte otelinin geçmişi ele alınıyor ,ele alınırken görsel şöleni ihmal etmeden tatlımı tatlı 100 dakika yaşatıyor.Ben çok sevdim  uzun süredir bu tarz görsel şölenli filmlere uzaktım çok iyi geldi.Wes Anderson bundan sonra sempatiğimsin diğer filmlerini izlemek için sabırsızlanıyorum ve listeme ekliyorum geçmiş filmlerini.

**Mutluluk için çaba harcamak ve onu haketmek gerekir.**

                                                    GİVE ME ONE REASON için bir tık ;)

Mutluluk için çaba harcamak ve onu haketmek gerekir! Oysa sen mutluluğu sadece tüketmek istiyorsun, bu nedenle o senden kaçıyor, çünkü senin tarafından tüketilmek istemiyor.

       (Wilhelm Reich,Dinle Küçük Adam)

Kendime İyi Bak,"Omzun cennetin provasıymış"

KendiMe iyi bak   izlemediğinizde bir şey kaçırmayacağınız ama izlediğinizde sıkılmayacağınız bir film.Aşk ikilemler,hastalık.SEN KİMSEYİ SEVEMEZSİN-muzeyyen-senar

Anason kokarken sofralar

     Güzel sofralar kursak hep.

Fırında balık en sevdiğim tereyağ ile mis 5dakika hazırlama süresi fırına koyun mis. Balık hafızalı olan, geçmişi unutan insanlara yedirin bol bol belki hatırlarlar emekleri,yapılanları,geçmişi.

                                                       Anason kokerken sofralar arka fonda da bu :)

Allacciate le Cinture-Kemerlerinizi Bağlayın

Son dönemlerde sinemaya gitmek için  vizyona ya 3 boyutlu  film  ya da aşırı süper bir film girmesini bekliyorum  ve süper bir film geldi diyerek konusunu okumadan hiç bir yerden araştırmadan gidiyorum,konusu zamanlama olarak iyimi geldi bilemedim ama süper bir film kesinlikle izlemeniz gerekenlerden.

Elena ve Antonio farklı karakterlerde birbirine tutkuyla bağlı iki kişi.Seni değiştirmeden kabul ettim diyor Elena ama bunu tam anlamıyla oda başaramıyor hangimiz başarıyoruz ki ya da kim bir adım daha fazla atıyor karşısındakine yaklaşmak için? Film okadar güzel ki ayarları okadar güzel yapılmış ki şırınganın gösterilme süresi, filmin muğlakta bitirilmesi gerçekten benim için filmi güzel yapanlardandı.Hastanede birlikte oldukları sahne,tıp öğrencisi müşterisiyle karşılaşma sahneleri,hastalığı reddedişleri beni benden aldı canımın acıdığı yerlerdi.Aşk acıylamı yoğruluyor bilemedim.Herkesin hayallerine bir ara dokunmuş olan en yakın dostuyla cafe açma fikrini gerçekleştirmeleri filmi hoş yapanlardan.İtalyancanın dayanılmaz çekiciliği,müziklerin naifliği ile film zamanınızı iyi değerlendirmenizi ve hayatı irdelemenizi sağlıyor.Kemerlerinizi bağlayın!!!!

Erken Kaybedenler-Emrah Serbes

"Eli elimdeyken benim nerede bitip onun nerede başladığını ayırt etmem okadar zordu ki.Bir kere ayırt etmiş bulununca da o gerçeği kabul etmek daha zor gelmişti(syf:32)"

"Vaktinde biri ülkemizdeki bütün kızları çok pis korkutmuş,hiçbirinde gerçeği söyleyecek cesaret bırakmamış(Syf;111)"

Kitabın en tatlı yerlerinden:

"Bazen şöyle düşünüyorum,dünyaya gelirken melek şeklinde dizayn edilmiş görünmez bir rehber verseler.O da ihtiyacımız olduğu anlarda fısıldasa kulağımıza,Fulbright şudur kardeşim,Google'ın da esas manası budur,şuradan git sola dön,...............................Üzüldüğün zaman bile beraber ağlardın rehber meleğinle(syf;114)"

Erken Kaybedenler;erkek bir çocuğun gözünden hayata bakan,hikayeler barındıran sıcacık bir kitap.

Günler geçerken.

Hiç uysal değilim bugünlerde sürekli bir aksilik sürekli bir tartışma, tartışma olmadan bir günüm geçmiyor.Negatif enerjimi bu aralar fazlasıyla yayıyorum sanırım.Günler geçerken..... güzel şeyler ummak istiyorum,sıkıldım olumsuz düşünmüyorum sadece sıkılıyorum,stres yapıyorum,telaşlıyım çok hemde,karar vermek ne zor bu süreçlerde kararlı olabilmek istiyorum.. .Bugünleri yazmak istiyorum, istiyorumki güzellikler geldiğinde bu yazılara bakarak zor günlerde sabırlı olmam gerektiğini hatırlamak için.Sabırlı olmayı öğrenmek gerek,pes etmemek gerek.

 Ama nezaman yoluna girecek hayat?

Kontrabas

Uzun zamandır merak etiğim ve yıllardır sahnelenen oyunlardan biri Kontrabas'ı karışık bir Ankara  akşamında,büyükşehirlerdeki kaostan uzaklaşmak istiyor insan  dedirten bir günde seyrediyoruz.

Kontrabas;bir devlet sanatçısını,hayatı ,hiyerarşiyi ve çok seslilik içinde yok olmayı ele alıyor.Oyuncunun ,oyunu monologtan çıkarması ise oyunu keyifli hale getiriyor.Sıkılmayacağınız bir oyun.

Ceza Sömürgesi

Prag sokaklarında olsam elimde kahvem & kafka kitabım, otursam ve okusam sadece günlerce.

Temeldeki bir bozukluğu onarmaya kalkışmak vicdanlarımızı daha kötüsü,ayaklarımızı havaya uçurmak demektir 
(syf:54 ,varlık yayınları).

Yaşam

Yaşamın yalnızca anlaşılamaz, bilinemez olmakla

kalmayacak, yer yer, yaşanamaz hale de gelecek:

-Garip, çelişkili yönelmelerinle, kendini öyle durumlara

sokacaksın ki, içinden çıkılamaz bile değil, daha, içine

girilemez bile olacaklar.

Yaşamdan ne istediğini bilememekle de kalmayacaksın - bakacaksın ki,

ne olduğunu bilmediğin şeyler istemişsin;

istediğinin ne olduğunu bilmeden de,

ne olduğunu bilmediğin şeyler yapmışsın.

Çelişkili eylemlerinle hem kendini hem de ilişkide

olduğun kişileri öyle durumlara sokmuş olacaksın ki,

sen de onlar da, ne yapılabileceğini bilemediğiniz

durumlarda kalacaksınız.

Anlaşılamaz, bilinemez, giderek, yaşanamaz bir yaşam

yaşayacaksın -bunu, üstelik, ötekilere de yaşatacaksın.

Yaşam yaşanamaz olacak -

senin için de, ötekiler için de...

Yaşamı yaşayamayacaksın-ız.

(oruç aruoba de ki işte syf:58)

ÜÇ KIZ KARDEŞ

Cüneyt Gökçer sahnesi  ve Çehov diyerek beklentileri yüksek tutuyoruz ve 2 saat 45 dakikalık bir oyuna gitmeyi  göze alıyoruz.Konu olarak,sahne olarak gerçekten keyifli ama didaktik olmak için kopuk kopuk cümleler ve göze sokulan düşünceler fazlasıyla rahatsız edici ben sevmedim oyunu gelecek zaten düşündüğümüz,yaşam zaten sorguladığımız farklı olan ne peki oyunun sunduğu? -Farklı bir şey Yok.

Umudumuz başka oyunlara :).

Kırıntılar..

Sevmiyorum bu zamanları,ayrılıkları sevmiyorum biten şeyleri,canımın acımasını,aşkı sevmiyorum.
“Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkan olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.” 
-Kürk Mantolu Madonna-(Nasıl bir kitapsın sen ya tapıyorum resmen.)

Have you ever GAGA?

Tunus caddesinde Flat'ın hemen yanında bulunan gizli saklı kalmış gibi görünen aksine rezervasyonsuz gidilmeyen ve çoğunlukla haftasonu yer olmayan mekan Gaga manjero kesinlikle  İspanyolların meşhur içkisi Sangriayı içmek, yemek yemek için ideal yerlerden.Farklı mekan denemek isteyenlere önerilir.

Kısa Bir Ang\kara Turu 14 Şubat..

Ankara'ya geldik ne yapılır derseniz ya da 14 şubat geldi farklı ne yapsak diyorsanız işte size son günlerde yaptıklarımdan alternatifler:

!Ankara'da su görmek isteyenler ve keyif almak için Nata Vega alışveriş merkezinin içindeki süper tatlı AKVARYUM 'u ziyaret etmelisiniz, Orayı da burayı da görmelisiniz :).Londra'daki Sealife kadar keyifli olmasa da aynı hava sağlanmış.

!Evde fondü seti alıp, fondü yapabilirsiniz.

!La Bebe mekanına gidip menüye göz kırpıp acıların bebesinden ya da Bilkent bebesinden tadabilirsiniz.

!Panora'da bulunan fotoğraf kulübelerinde fotoğraf çekilebilir ve sırıtabilirsiniz.

PS:En çok yapmak istediklerimden beklemede....

!Ankara'da en sevdiğim aktivite olan kuğulu civarında yürümeyi, very cupcake'den bir cupcake alıp ısırarak kuğuluda 3-5 tur atmayı da ihmal etmeyin.

Balık hafızalı olsak her konuda....

14 K-Şubat  :)

Blue Jasmine

Gene Woody filmlerinden biri  insan,ilişki tahlilleri bulunuyor .Diğer filmlerine kıyasla daha vasat bir film gibi olsa da film insanı yansıtıyor sıcacık.Kadınların yaşadıklarını ele alıyor ama peki neden kadınlara aldatılmak atfediliyor,neden hep kadinlar gucsuz gösteriliyor gerçekten güçsüz müyüz? dedirten bu perspektiften bakıldığında insanı sinirlendirebilen bir film, ama görüntüler insanı mutlu etmeye yetiyor.Woody sevenlerin sıkılmayacağı bir film.
 Bu haberin dogrulugundan emin olmamakla birlikte haberi yayinlamayi gerekli goruyorum.http://www.5harfliler.com/woody-allenin-kizi-dylan-farrowdan-acik-mektup/.

Bildiğini Okuyor Hayat Her Nasıl Olsa!

17 Ocak.

Söyleyecek yapacak bir şeyler kalmıyor hayatta bazen.Bir şeylerden korktukça hep daha kötüleri ile sınanıyoruz.Hayatta her geçen gün bir şeyler ile daha da yıkılıyoruz.Çaresizlikten nefret ediyorum duygularımı ifade edebildiğim en anlamlı sözcük sadece bu ---çaresizlik---.Garip zaman,hayat,süreç sınanıyoruz ciddi şeylerle hemde.Geçiyor zaman gerekiyor anılar,iyi insanlar yokolup gidiyor hayat zor.Canım acıyor.

Düşünüyorum O halde bekarım

Bir dönemin ve bir sürecin sonuna daha geldim ve gene muğlak belirsiz süreçler..Biten şeyler hep üzer beni diğer taraftanda yenilerin habercisi değil midir ki?Güzel şeyler olmalı artık hayatımda okadar sıkıldım ki tarif edemiyorum.İlişkilerden,erkeklerin umursamazlığından,düşüncesizliğinden tek bir gayelerinin olmasıdan yetinmeyi bilmememelerinden,sınavlardan,öğrencilik-parasızlıktan istediklerimi yapamamaktannn sıkıldımmm.Artık düşündüklerimi uygulamak ve mutlu olmak istiyorum.
                                                       "Düşünüyorum o halde bekarım"
Bu söze de kesinlikle katılıyorum insan kavramını dolduracak adamlarla birlikte değilseniz düşünmeyiniz sevgili kadınlar devam ediniz düşünmeden..

Bazı Anlarda.

  

Bazı anlarda cesaretim kırılıveriyor. Bir uçurtmaya, gözlerimi ayırmadan uzunca bir süre bakabilecek cesareti bile bulamıyorum kendimde. Uçurtmanın dengesi bozulacak, kuyruğu dolanacak ya da ipi kopacak gibi geliyor. Bir şeyler iyi gitmediğinde ve tüm bunlar üstüste geldiğinde, insan, bundan böyle yaşananların ve yaşanması muhtemel olanların kötülükten başka bir şey getirmeyeceği hissine kapılıyor. Bir adım sonrasında toprağın ayaklarının altından kayıp gideceğini düşünmek gibi bir his bu. Her adımı boşluğa atmak gibi.”

Ve Sen Kuş Olur Gidersin -Tarık Tufa

LEMON TREE-

Kitabını,dizisini,filmini bir çok türünü her yerde görüp ancak izleyebildiğim filmlerden.Film Filistinli bir kadının Limon Ağaçları ile İsrail sınır sorununu ele alan düşünmeye yönlendiren bir film.Filmi ayrıntılı şekilde anlatmak yerine benim gözüme çarpan rahatsız olduklarımı söylemek istiyorum. Kadına atfedilen duygusal olma,naif olma rolleri bu filmde de  pekiştiriliyor,sinir bozucu ve son sahne ile duygusallık en yüksek noktaya ulaşıyor bunları sevmedim.Ancak genel içerik olarak film izlemeniz gerekenlerden zamanınızı değerlendirmek için ideal olanlardan.Kadın üzerine film incelemesi yapmak isteyenlerin listesinde olması gerekenlerden.İzlenmeli!!

In Search Midnight Kiss

-Seni hayatım boyunca her yıl düşüneceğim-

Yılbaşına sayılı günler kala uzun yıllardır yalnız olan bir erkek ve özgün kişiliğe sahip tatlı mı tatlı bir kadının internet üzerinden tanışması ve yeni yılı yalnız geçirmek istememeleri .Film benim enlerim arasına girdi farklı bir konusu var bence.Sıradan bir aşk masalı ya da ağzımızı açık bıraktıran saçma sapan mutlu sonları olan filmlerden değil bu film.

İnsanlar özgün olmalı,insanların hobileri olmalı tıpkı kadının sokaklardaki ayakkabı fotoğraflarını çekmesi gibi.

Bu tren Bursa'ya gider

Bu yıl yılbaşı için aile saadeti yaşamaya karar veriyoruz ve Bursa'dayız. Ankaradan YHT ile 4 saatte ulaşıyoruz.Yeni yılda gönderilen ve uçan dilek balonları ,süper güzel hava fişekleri ile Bursa'yı seviyoruz.Küçük tatil kaçamaklarını bırakmanın zamanı  artık.Hoşgel 2014.