Takip pıtırcıkları

29 Ekim 2013 Salı

Çiftlik,Göl,Güneş,Doğa...

Ankara; gri şehir, tamlamalarına karşın renkli  huzur dolu yerlerini keşfetmemle  bugün bir kez daha sevdirdi kendini.Ankara'da en sevdiğim yerler listeme eklendi bile. Terossi'nin Çiftliği ve Mogan Parkı güzel bir gün geçirmek isteyenlerin mutlaka gitmesi gereken yerlerden.Sıra ile yakın yerler burası, ilk önce Çiftliğe gidip sonrasında Mogan'a uğrayabilirsiniz.Hayvanlar ve doğa sayesinde insanlara inancınızı kazanmak,huzur bulmak ve mutlu olmak için ideal yerlerden.Cumhuriyet dolu, bugünkü hava gibi güneşli günler geçirdiğimiz nice 29 ekimlere.

19 Ekim 2013 Cumartesi

L'âge de raison


 L'âge de raison hayatımızda işimizi,beklentilerimizi, çocukluğumuzu ,çocuklukta kurduğumuz hayallerin ya da hedeflerin ne kadar yakınındayız, yapmak istediğimiz işimi yapıyoruz ya da yaşamak istediğimiz Aşkımı yaşıyoruz ,bunları sorgulatan bir film .İzlemediğinizde çok şey kaçıracağınız filmlerden. Türkçe çevirisiyle" Aşka Fırsat Ver"  filmine kesinlikle Keyifli zaman geçirmek için fırsat vermelisiniz ;) .
Çocukluk hayallerimize yakın mıyız?O hayalleri hatırlasak ve birçoğunu hayata geçirebilsek eminim daha fazla mutlu oluruz.

13 Ekim 2013 Pazar

Ankara,Mon amour\Macaron

Güzel rengarenk macaronların adresi macaronsdantoinette  artık Tepe Prıme'da da varmış.Akşam 19.00 dan sonra tanesi 1 lira 1 tane yerine 2 tane alın :).
Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem Ama kahvaltının mutlulukla
 bir ilgisi olmalı.[Cemal Süreya]
Alper Canıgüz kitabının üzerine böyle bir kitap özellikle seçmiş gibi oldu ama tamamen isminden dolayı aldığım bir kitap, yine küçük bir çocuğun gözünden anlatılıyor. Ankara'da geçen bir hayat,çocukluk ele alınıyor.Kesinlikle çok tatlı ve okumanız gerekenlerden.Kitaptaki betimlemeler, gerçekten çocukken hissettiklerimiz o kadar güzel anlatılmış ki.
"Ben daha bir şey anlatılacak kadar büyümemiştim,sadece ağzımdan laf alınacak yaştaydım."

12 Ekim 2013 Cumartesi

SOKAK SANATI

 Hava buz gibi günlerdir derken güneşin sıcacık yapmasıyla sokaklardayız, bugünlerde.Ama bayram sonrası dersler okul,dershane,makaleler,sunumlar derken gezinmelere, bir şeyler keşfetmeye,izlemeye elveda yine bir yoğunluk, yine yetmeyen uykular.Her şeye rağmen iyi olmak ,sırıtmak ve çok çalışmak zorundayız :).

Papppazın Bağı-Ankara'nın Bağları :)

Ankara'ya geldiyseniz, Ankara'daysanız mutlaka uğramanız gereken yerlerden papazın bağı çoğu yerde şöyle tanımlanır ;betonarmelerin arasında cennet. Farklı bir şeyler yapmak istiyorsanız mutlaka gidin derim.Kızılay'dan GOP 112-114 numaralı ego ile tam önünde inebilirsiniz araç ile  ise Filistin caddesinden sonra bulursunuz :). Özellikle hafta içi, sakin konuşmak için, ideal yerlerden.

25 Eylül 2013 Çarşamba

Beş yaş insanın en olgun çağıdır;sonra çürüme başlar.

     *Oğullar ve Rencide Ruhlar*
Pek çok yerde ismini duyduğum bir yazar "Alper Canıgüz"  merak ediyorum okuma listeme ekliyorum ve Ankara'ya geldiğimde evde bulup başlıyorum okumaya çok farklı ve ironik bir kitap kesinlikle, pek çok kısmında kahkaha atmanız olası.Bunun gibi;
-Benden,evde Shostakovich dinleyen benden,"kestane,gürgen,palamut"diye yırtınmam bekleniyordu.Neyse ki asosyalliğim ve ara ara içimde kopan fırtınaları dışa vuran mimiklerim sayesinde öğretmen benim bir zihinsel özürlü olduğuma hükmetti de düştü yakamdan.[syf:8]
Sistemi ve otoriteyi sorgulatan bir çok yeri de bulmanız olası.Bunun gibi;
-Meseleyi,"katil zaten delinin tekiymiş"diye çözmek rahatlatıyordu onları.Yani düzen o kadar mükemmel ki,o düzenin yasalarına karşı çıkan kişinin aklından kuşkulanmak gerekir,demeye getiriyorlardı.İşte beni hasta eden bu yaklaşımdı.[syf:83]
---"Noktalı virgüllerin,noktalara göre yaşama şansımı artırdığına inanıyordum."[syf ;173]
Sanırım bana ve bir çoğuna göre kış iki kişilik bir mevsim.Ne yazık ki bu kış seni sevmiyorum Ankara.Sinirlendiğimde aslında söylemek istediklerimin onlar olmadığının anlaşılmasını beklemekten ,yoruldum,sevdiğimde gerçekten  farklı sevdiğimi öğretmekten,insanların birazda kendilerine bakması gerektiğini anlatmaktan yo-ruldum. Birde gururlu olan ya da öyle olduğunu zanneden bir kesim var onlara da iki-üç kere aramanın, üstelemenin arkadaşlık olmadığını anlatmaktan, bir şeyleri kaybetmek istemiyorsanız uğraşın demekten yoruldum.Kendime de bencil OL! demekten yoruldum.Yorulduğum pek çok şey var sanırım ama büyüyorum artık bir şeye üzülürken daha ne olabilir derken, dememe kalmadan yenisi geliyor iyi olmak zorundayız.

16 Eylül 2013 Pazartesi

IN PURSUIT OF MAGIC

Her seyahatta ,her yolculukta hepimiz büyülenmek istemiyor muyuz? Ama büyü kısa sürüyor.Ankara günleri,kafam allak bullak hayat zor dedirten süreçlerdeyim . Ailenizin yerine koyduğunuz insanlar bir gün yanınızda olmuyor.Hayatınız boyunca yanınızda istediğiniz kişiyle artık aynı yolda olmayacağını düşünmek bile zor!!!!Bunun kadar önemli herkese destek olurken sizin bu süreçleriniz de size destek olunmaması nede olsa sadece başkaları acı çekiyor ben zırhlarımla korunuyorum.

Aile bağları üzerine iki tezat film

 "We need to talk about Kevın" çok sık duyduğum ve izlemek istediğim bir filmdi ama  beğenmedim.
Babamın penguenleri kesinlikle eğlenceli bir film arıyorsanız izlemeniz gerekenlerden.Zaten Jim Carrey olması ve eğlenmemek mümkün değil.İki filminde özeti aile içerisindeki sevginin önemi.

13 Eylül 2013 Cuma

Çikolata Candır

Bazen arkadaşların taa uzaklardan getirdiği çikolatalar, farklılıklar insanın yüzünde gülümseme yaratır.Çikolata candır! son günlerde çikolata tüketimim fazlasıyla arttı .Çiko suratlı çikolata Ruslar için olmazsa olmaz nostaljik çikolata ALENKA çok sevimli.Hepsi birbirinden leziz.Yapmak istediklerim listeme bir madde daha Moskova'ya gitmek istiyorum..

12 Eylül 2013 Perşembe

Fethiye\Ölüdeniz\Kelebekler Vadisi

Kaş gezisinin ardından Fethiye'ye geliyoruz Fethiye otogardan Ölüdenize ulaşıyoruz bizi rengarenk paraşütler karşılıyor burada, ve saat 11 de hareket eden[Bu saati bilmeniz işlerinizi kolaylaştıracaktır aklınızda tutun;)]tekne turlarıyla yıllardır en merak ettiklerim arasında yer alan Kelebekler Vadisi'ndeyiz.. Beklentilerimi karşılamıyor çünkü  insanlar tarafından çok fazla tahrip edilmiş.Bu tarz bir yer olarak Olimpos'u tercih etmek kesinlikle daha akıllıca olacaktır ama burasıda farklı.İnsanlar kelebekleri taşların arasından zorla çıkartıyor.Kelebekler bu bölgede gerçekten farklı ama insanlardan sıkılmış haklı bir halleri var.6 kıyı gezdiriyor bu tekne turları 20tl'ye ve yüzmeyi ,denizi seviyorsanız ideal, inanılmaz temiz bir su.Fethiye merkezini de gezmeden geri dönmeyin.İnsanın geri dönesi gelmiyor bu suları bırakıp.Belleğimize güzel hatıralar yükleyip 2013 yazına elveda edip, dönüyoruz evimize.
 
                     

ZOR DEĞİL..

Hemen tatilden döndüm bir şeylere hayıflanmak hemen her şeyin kötüsünü düşünmek derdinde değilim.Günlerdir canımın acıdığı, insanların beni anlamadığı bir süreçte olduğumu düşünüyorum beklentilerim hep yüksek ya da öyle diye yargılanıyorum canım acıyor bir şeyler düzelsin istiyorum ama düzeltilmiyor.Bilmiyorum neden benim keyfim isterken bir şey olmuyor da insanların keyfini bekliyorum neden ben sürekli bir şeylerle yargılanıyorum beddua yiyorum.Unutkan bir insanım evet telefonda kaybetmişliğim var ama bu zamana kadar hiç bu kadar bir miktar para kaybetmemiştim üstüne bilgisayarımın bozulması ders seçim dönemleri ,anlaşılmamak,hakedilmeyen sözler yemek, derken yine sorunsallar. Huzurla doldurmaya çalışsam da kendimi aklım karışık canım acıyor Hoşgeldin Eylül ....Aslında beklediklerim bunlar fazlası değil..

Kaş yapayım derken cennet buldum.

Uzun zamandır yapmak istediğim bir plan sonunda gerçekleşiyor ve Kaş'tayız.Sabahın erken saatlerinde ulaşıyoruz hava aydınlanmak üzere kalacak yerimize gelmeden sokaklarda dolaşıyoruz, tüm sokaklar köpüş dolu sabah bizi yalnız bırakmıyorlar :).Kalacak yerimizi ayarlıyoruz Ay pansiyon merkezde bir yerde kalıyoruz her yer ortalama 55 tl bu pansiyonda 37,5'tan kalıyoruz ama memnun kalmıyoruz.Tonton yaşlı sevimli bir çift işletiyor ancak oldukça paragözler ve davranışlarıyla sinirlerimizi bozmaya yetiyorlar kaş esnafının kibar olmadığını günün erken saatlerinde buradan başlayarak öğreniyoruz.Ancak Kaş'a aşık olmamıza engel olamıyorlar. 
Kaş'ı çok sevdim en sevdiğim yerler listemde yerini aldı ,almaması mümkün değil zaten.Her yer  yabancı turist bizden önce keşfetmişler diyorum.Her sokak ayrı güzellikte her yer huzur dolu.
Küçükçakıl'ın gerçekten minnacık bir halk plajı var ama Derya beach ve çınarlar beachi tercih edebilirsiniz.Güneşlenmeyi daha doğrusu kavrulmayı sevmeyen biri olarak  güneş ve deniz yerine Kaşta sokaklarda dolaşmayı  tercih ediyorum;tüm sokaklar rengarenk huzur dolu.
Mavi bar ;yeni yerlere ulaşabilmek için önünden defalarca geçiyoruz.
Kaşta her sokakta,her köşede,her dükkan önünde sizi köpüşler selamlıyor.
Kaşın en çok merak ettiğim yerlerinden biri Kaputaj Plajı,Kaş otogardan 5tlye 20 dakikada ulaşabilirsiniz.Kesinlikle devasa kayalıklar, biraz korkunç olsa da huzur noktalarından biri.
Merdivenleri inip çıkmaktan korkmayın :).
Büyükçakıl yürüme mesafesinde değil yürünmez diye tarif edilmesine rağmen merkezden yürüme mesafesinde.Biraz zor olsada yürümek inanılmaz keyifli buralarda. Büyükçakıl'a Kaş'ta en sevdiğim yer dersem abartmış olmam sanırım o kadar huzur dolu bir yer ki kulaklığınız da yoga müziğiniz ve kitabınızla burada tüm gününüzü  kendinize ayırarak geçirebilirsiniz\geçirmelisiniz.
Kaşta Akçagerme plajı uğramamanız gereken yerlerden çok kalabalık,korkunç hemen kaçtık oradan.Huzur için kesinlikle Büyükçakıl tercih edilmeli, kesinlikle çok farklı  yeniden orada olmak istiyorum.
Bu kadar huzur ortamının yanında adrenalinin de bol olduğu bir yer Kaş;safari,dalış,yamaç paraşütü için  en ideal noktalardan ama bunları bir sonraki Kaş gezime bırakıyorum.

Kaş'ı özlemek için bir neden daha "Çınarlar Pide" sanırım hayatımda yediğim en leziz pide. İtalyan pizzaları kadar leziz  bir pide. Tekrar tekrar yiyiyoruz.
Gün batımını Dejavu-Bar'dan izliyoruz, burayı da çok seviyoruz.Gün batımı için bu kuş bize eşlik ediyor.En sevdiğim bira Leffe,gün batımı, kaş  ve sohbet tam bir huzur ortamı gerçekten inanılmaz mutlu olduğumu hissediyorum.Böyle anlar neden hep kısa gibi geliyor insana?