Takip pıtırcıkları

13 Eylül 2013 Cuma

Çikolata Candır

Bazen arkadaşların taa uzaklardan getirdiği çikolatalar, farklılıklar insanın yüzünde gülümseme yaratır.Çikolata candır! son günlerde çikolata tüketimim fazlasıyla arttı .Çiko suratlı çikolata Ruslar için olmazsa olmaz nostaljik çikolata ALENKA çok sevimli.Hepsi birbirinden leziz.Yapmak istediklerim listeme bir madde daha Moskova'ya gitmek istiyorum..

12 Eylül 2013 Perşembe

Fethiye\Ölüdeniz\Kelebekler Vadisi

Kaş gezisinin ardından Fethiye'ye geliyoruz Fethiye otogardan Ölüdenize ulaşıyoruz bizi rengarenk paraşütler karşılıyor burada, ve saat 11 de hareket eden[Bu saati bilmeniz işlerinizi kolaylaştıracaktır aklınızda tutun;)]tekne turlarıyla yıllardır en merak ettiklerim arasında yer alan Kelebekler Vadisi'ndeyiz.. Beklentilerimi karşılamıyor çünkü  insanlar tarafından çok fazla tahrip edilmiş.Bu tarz bir yer olarak Olimpos'u tercih etmek kesinlikle daha akıllıca olacaktır ama burasıda farklı.İnsanlar kelebekleri taşların arasından zorla çıkartıyor.Kelebekler bu bölgede gerçekten farklı ama insanlardan sıkılmış haklı bir halleri var.6 kıyı gezdiriyor bu tekne turları 20tl'ye ve yüzmeyi ,denizi seviyorsanız ideal, inanılmaz temiz bir su.Fethiye merkezini de gezmeden geri dönmeyin.İnsanın geri dönesi gelmiyor bu suları bırakıp.Belleğimize güzel hatıralar yükleyip 2013 yazına elveda edip, dönüyoruz evimize.
 
                     

ZOR DEĞİL..

Hemen tatilden döndüm bir şeylere hayıflanmak hemen her şeyin kötüsünü düşünmek derdinde değilim.Günlerdir canımın acıdığı, insanların beni anlamadığı bir süreçte olduğumu düşünüyorum beklentilerim hep yüksek ya da öyle diye yargılanıyorum canım acıyor bir şeyler düzelsin istiyorum ama düzeltilmiyor.Bilmiyorum neden benim keyfim isterken bir şey olmuyor da insanların keyfini bekliyorum neden ben sürekli bir şeylerle yargılanıyorum beddua yiyorum.Unutkan bir insanım evet telefonda kaybetmişliğim var ama bu zamana kadar hiç bu kadar bir miktar para kaybetmemiştim üstüne bilgisayarımın bozulması ders seçim dönemleri ,anlaşılmamak,hakedilmeyen sözler yemek, derken yine sorunsallar. Huzurla doldurmaya çalışsam da kendimi aklım karışık canım acıyor Hoşgeldin Eylül ....Aslında beklediklerim bunlar fazlası değil..

Kaş yapayım derken cennet buldum.

Uzun zamandır yapmak istediğim bir plan sonunda gerçekleşiyor ve Kaş'tayız.Sabahın erken saatlerinde ulaşıyoruz hava aydınlanmak üzere kalacak yerimize gelmeden sokaklarda dolaşıyoruz, tüm sokaklar köpüş dolu sabah bizi yalnız bırakmıyorlar :).Kalacak yerimizi ayarlıyoruz Ay pansiyon merkezde bir yerde kalıyoruz her yer ortalama 55 tl bu pansiyonda 37,5'tan kalıyoruz ama memnun kalmıyoruz.Tonton yaşlı sevimli bir çift işletiyor ancak oldukça paragözler ve davranışlarıyla sinirlerimizi bozmaya yetiyorlar kaş esnafının kibar olmadığını günün erken saatlerinde buradan başlayarak öğreniyoruz.Ancak Kaş'a aşık olmamıza engel olamıyorlar. 
Kaş'ı çok sevdim en sevdiğim yerler listemde yerini aldı ,almaması mümkün değil zaten.Her yer  yabancı turist bizden önce keşfetmişler diyorum.Her sokak ayrı güzellikte her yer huzur dolu.
Küçükçakıl'ın gerçekten minnacık bir halk plajı var ama Derya beach ve çınarlar beachi tercih edebilirsiniz.Güneşlenmeyi daha doğrusu kavrulmayı sevmeyen biri olarak  güneş ve deniz yerine Kaşta sokaklarda dolaşmayı  tercih ediyorum;tüm sokaklar rengarenk huzur dolu.
Mavi bar ;yeni yerlere ulaşabilmek için önünden defalarca geçiyoruz.
Kaşta her sokakta,her köşede,her dükkan önünde sizi köpüşler selamlıyor.
Kaşın en çok merak ettiğim yerlerinden biri Kaputaj Plajı,Kaş otogardan 5tlye 20 dakikada ulaşabilirsiniz.Kesinlikle devasa kayalıklar, biraz korkunç olsa da huzur noktalarından biri.
Merdivenleri inip çıkmaktan korkmayın :).
Büyükçakıl yürüme mesafesinde değil yürünmez diye tarif edilmesine rağmen merkezden yürüme mesafesinde.Biraz zor olsada yürümek inanılmaz keyifli buralarda. Büyükçakıl'a Kaş'ta en sevdiğim yer dersem abartmış olmam sanırım o kadar huzur dolu bir yer ki kulaklığınız da yoga müziğiniz ve kitabınızla burada tüm gününüzü  kendinize ayırarak geçirebilirsiniz\geçirmelisiniz.
Kaşta Akçagerme plajı uğramamanız gereken yerlerden çok kalabalık,korkunç hemen kaçtık oradan.Huzur için kesinlikle Büyükçakıl tercih edilmeli, kesinlikle çok farklı  yeniden orada olmak istiyorum.
Bu kadar huzur ortamının yanında adrenalinin de bol olduğu bir yer Kaş;safari,dalış,yamaç paraşütü için  en ideal noktalardan ama bunları bir sonraki Kaş gezime bırakıyorum.

Kaş'ı özlemek için bir neden daha "Çınarlar Pide" sanırım hayatımda yediğim en leziz pide. İtalyan pizzaları kadar leziz  bir pide. Tekrar tekrar yiyiyoruz.
Gün batımını Dejavu-Bar'dan izliyoruz, burayı da çok seviyoruz.Gün batımı için bu kuş bize eşlik ediyor.En sevdiğim bira Leffe,gün batımı, kaş  ve sohbet tam bir huzur ortamı gerçekten inanılmaz mutlu olduğumu hissediyorum.Böyle anlar neden hep kısa gibi geliyor insana?

3 Eylül 2013 Salı

TİRE

Tire; İzmire 1 saat 45 dakika uzaklıkta şirin mi şirin bir yer. Basmane Garından kalkan TCDD treni ile 5tlye ulaşabilirsiniz.Uzun süredir gitmek istiyordum.Hayatta hiç bir şeyi ertelememek gerektiğini düşünüyorum ve anneciğimle birlikte Tire'deyiz.Meşhur, tire salı pazarında dolaşabilmek için özellikle salı gününü seçiyoruz. Gerçekten çok büyük bir pazar ama sokakları görünce ben sokaklarda dolaşmayı tercih ediyorum tatlı mı tatlı renklerde evler. Hacıoğlu Tire Köftesi yemek için kesinlikle tek adresiniz olmalı. Güleryüzlü insanlar, muhteşem mezeler.Uğramanız gereken yerlerden bir diğer adres Derekahve , okadar huzurlu bir yer ki kesinlikle yüzünüzde kocaman bir gülücük olacak.Burayı Tirede kime sorarsanız gösterecektir.
Tire güzel,farklı ve en önemlisi huzurlu bir gün geçirebilmek için ideal bir yer.
Tirede göze çarpanlar arasında her sokakta bir kahvehane , renkli evler, güleryüzlü içten insanlar.
     

2 Eylül 2013 Pazartesi

K@dının @dı Yok

Duygu Asena'nın okuduğum ikinci kitabı "Kadının Adı Yok" 1988 yılında yasaklanmış bir kitap bu, feminizm esintileri  ile bir çırpıda okuduğum gündelik bir dille yazılan bir kitap.Aslında Özgürsün kadar sevemedim ben bu kitabı.
                                                                      Kitaptan çıkardıklarım;
Kadınların üzerindeki baskıyı yine kadınlar kuruyor.Hiç kimse için hayatınızı değiştirmeyin,iyi dostlar edinin.
Merak ettiğim; aynı kitap erkek bakış açısıyla (Gürkan'ın dilinden) nasıl anlatılırdı acaba.
Bu tarz kitapları erkeklerde okumalı ! erkeklerde bu tarz kitaplar yazmalı ,bu tarz yaşamalı eşitlikçi olmalı.Bu tarz kitaplar yazılsa  hayatımın kitaplarından olan,tanıdığım tüm insanlara tavsiye ettiğim hatta okumaları için zorladığım  Kürk Mantolu Madonna gibi olmasa da keyifli bir şeyler ortaya çıkacaktır.
Kitaptan alıntılar:

  • Öyle bir doğalsın ki insan ürküyor senden,yetersiz kalıyor yanında.
  • Herkes kendi hayatını kendisi yaşıyor,kimse kimseye yardım etmiyor,senin için yapabileceğim bir şey yok.
  • Evlendiğin insanın nasıl olması gerek,biliyor musun?Evlilik bir kurallar cenderesi ..Dünyada milyonlarca insan yaşıyor ve sen birini seçiyorsun.Ötekilerden yoksun kalıyorsun.Evlendiğin kişi hiç bir konuda hiçbir şeyin yoksunluğunu duyurtmamalı insana...
  • Hiç mi merak etmiyor?Tüm erkekler mi böyle duygusuz?
  • İdealizm sözcüğünün içinde kasıtlı olarak bir ahlak kavramı vardır ve bu materyalizm düşmanlarının kurduğu bir tuzaktır.
  • Aşk için hep savaşmalı,hep özen göstermeli .İki seni seviyorum,üç harikaydı,yetmiyor.Her an üzerine titremeli.Hep vermekte aşk değil,hep almak da.
  • Kadınlar birbirine güvendiler mi öyle bir dost olabiliyorlar ki.